Diyarbakır Gezilecek Yerler (En İyi 17 Yer)

Geçmiş tarihi 9 bin yıl öncesine dayanan Diyarbakır gezilecek yerler, ülkemizin en güzel yerleri arasındadır. Bu şehir, çok uzun süreler boyunca Anadolu ve Mezopotamya arasında bir geçiş güzergahı görevi görmüştür. Bu medeniyetler arasında Hurri, Asur, Urartu, İskit, Med-Pers, Akkoyunlu, Makedon, Roma, Sasani, Bizans, Selçuklu, Emevi-Abbasi, Artuklu, Eyyübi, Moğol, Safevi ve Osmanlı devletinin yer aldığını söyleyebiliriz. Kültürel, yöresel, tarihsel ve doğal güzellikler bakımından oldukça zengin bir yer olan Diyarbakır ilimizi gezerken, biz de sizlere gezi rehberliği yapacağız.

Şehirde fazla sayıda tarihi yer olduğu için bu yerlerin bir çoğunu ücretsiz gezebilmeniz adına bir Müzekart çıkartmanızı tavsiye ederiz. Ayrıca Diyarbakır yöre lezzetlerinin de gerçekten lok lezzetli olduğunu söylemek isteriz. Buraya geldiğinizde, Diyarbakır’da ne yenir diye kendinize şöyle bir sormanızı ve şehrin birbirinden güzel lezzetlerini deneyimlemenizi de ayrıca tavsiye ederiz. Elbette ki o lezzetleri yerken aynı zamanda şehrin birbirinden güzel kısımlarını da gezip görmüş olacaksınız. Ve biz de tam şu kısımda, Diyarbakır gezilecek yerler listemizin detay kısmına geçiş yapalım ve sizleri bu güzelliklerle baş başa bırakalım. İşte, sizin için seçtiğimiz birbirinden harika 17 farklı yer…

Diyarbakır Gezilecek Yerler

Dilerseniz sözü hiç daha fazla uzatmadan, direkt olarak içeriğimizin detay kısmına geçiş yapalım. İşte, okuyarak bilgi edinebileceğiniz Diyarbakır gezilecek yerler listesi…

 

Ulu Camii

İslamiyetin beşinci Harem-i Şerifi olarak kabul edilen Ulu Camii, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alıyor. Bu yapıt, aslında bir Hristiyan Mar-Tama lisesidir. Ve yapıt, Hz. Ömer zamanında M. S. 639 yılında camiye dönüştürülmüştür. Yapıt, cami olarak kullanılmaya başlandıktan sonra farklı zaman aralıklarında yıpranmış ve yıkılma tehlikesiyle karşılaşmıştır. Ve buraya ilk restorasyon çalışması, 1091 yılında Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah tarafından yaptırılmıştır. Elbette ki o yıldan sonra da meydana gelen bazı doğal afetler, Ulu Camii’yi yıpratmıştır. Halk ise kendi arasında anlaşıp, 1240 yılında burayı tekrardan onarmıştır. Bu harika yapıta şöyle bir baktığımızda, adeta geçmişin o uzun dönemlerine doğru yolculuğa çıkıyor oluyoruz. Ve sizler de bu tarihi yolculuğu bizzat yaşayıp deneyimlemek istiyorsanız, Diyarbakır Ulu Camii’yi kesinlikle ziyaret etmelisiniz.

 

Hevsel Bahçeleri

Yine Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan bir gezi rotasıyla devam edelim. Tam 17 bin yıldır varlığını korumayı başarmış olan bu bölge, 2015 yılı itibariyle de UNESCO Dünya Miraslar Listesi’ne dahil edilmiştir. Burası, bölgede yaşamış olan farklı medeniyetlerin etkin ve kültürel ihtiyaçlarına göre özgünleştirilmiştir. Bahçenin kaplamış olduğu alanın büyüklüğü ise tam 700 hektar civarındadır. Eğer geniş kapsamlı bir Diyarbakır gezilecek yerler listesi yapmak istiyorsanız, Hevsel Bahçeleri’ni de bu listeye kesinlikle dahil etmelisiniz. Ayrıca Diyarbakır’ın gezilecek tarihi yerleri listesi de yapacak olursanız, Hevsel Bahçelerini o listeye mutlaka eklemenizi tavsiye ederiz.

 

Ziya Gökalp Müze Evi

Diyarbakır şehir merkezinde yer alan Ziya Gökalp Müze Evi, 1806 yılında inşa edilmiş olan bir yapıttır. Ayrıca burası, sosyolog yazar Ziya Gökalp’in 1824 yılında doğduğu ev olarak da bilinmekte. Ülkemizin en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Ziya Gökalp vefat ettikten sonra ise müzeye çevrilmiştir. Evin müzeye çevrilme kararı 1956 yılında Turizm Bakanlığı’nın isteği üzerine gerçekleşmiş ve çalışmalar tamamlanarak burası halk ziyaretine açılmıştır. Her yıl binlerce ziyaretçinin geldiği bu müzede, yazar Ziye Gökalp’e ait eşya ve eserler sergileniyor. Siz de Diyarbakır tatilinize anlam dolu bir deneyim katmak isterseniz, Ziya Gökalp Müze Evini ziyaret edebilirsiniz.

 

Ahmet Arif Edebiyat Müzesi

Diyarbakır ilimizin Sur ilçesinde bulunan 120 yıllık bu tarihi bina, ünlü yazarımız Ahmet Arif’in anısına müzeye çevrilmiştir. Tam bir Diyarbakır evi diyebileceğimiz bina, 2011 yılında Ahmet Arif Edebiyat Müzesi olarak ziyarete açılmıştır ve buraya her yıl on binlerce ziyaretçi gelir. Müze içerisinde sergilenenler ise yazar Ahmet Arif’e ait eşyalar, eserler ve bölgede yetişen tüm yazarlarımıza ait eserlerdir. Ve bu harika müzeyi ziyaret etmek, Diyarbakır tatilinize güzel bir renk katacaktır.

 

Behram Paşa Konağı

Diyarbakır’ın kültürel mimarisini en iyi şekilde yansıtan yapıtlardan biri olan Behram Paşa Konağı, kesinlikle gezip görmeniz gereken bir yerdir. Buraya geldiğinizde, kendinizi Doğu Bölgesi yöre dizi ve filmlerine ait sahnelerin içerisinde hissedeceksiniz. Ve bu durum aynı zamanda sizlere sanki bir geçmiş dönem Diyarbakır vatandaşıymışsınız gibi bir hissiyat sağlayacaktır. İşte bu güzel hissiyatı yaşamak ve birbirinden güzel fotoğraflar çekmek için sizleri de Behram Paşa Konağına davet ediyoruz.

 

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi

Ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı, bu evde doğmuş ve büyümüştür. Ev ise 1733 yılında inşa edilmiş ve 1974 yılında Kültür Bakanlığı tarafından müzeye çevrilmiştir. Günümüzde Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi olarak anılan bu yapıtta yapıtta 14 farklı oda, ufak, kiler, tuvalet ve bir de bahçe yer alıyor. Yazara ait eşya ve eserlerin sergilendiği müzeye ait ışıklandırma sisteminin de gerçekten çok hoş olduğunu söyleyebiliriz. Ve siz de Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan bu güzel müzeyi kesinlikle ziyaret etmelisiniz deriz.

 

Gazi Köşkü

Akkoyunlu mimarisinin özelliklerini taşıyan bu yapıt, aynı zamanda Seman Köşkü olarak da adlandırılıyor. Ülkemizin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşı sonrası 16’ıncı Kolordu Komutanı olarak 1916 yılında Doğu Cephesinde görev almış ve Diyarbakır ilimizde konaklamıştır. Ve atamızın 1917 yılına kadar konaklamış olduğu bu köşk, günümüzde ise Gazi Köşk Şark Evi olarak halk ziyaretine açık bir haldedir. Ayrıca Atatürk 1937 yılında bu sefer de Cumhurbaşkanı olarak Diyarbakır ziyaretinde bulunmuş ve o dönemin halkı, aralarında para toplayıp bu yapıtı satın alarak atamıza hediye etmişlerdir. Köşkün hem kendisi, hem de etrafı gerçekten de çok güzeldir diyebiliriz. Buraya gelerek hem atamızın konakladığı yer olan Gazi Köşk Şark Evi’ni ziyaret edebilir, hem de köşk etrafındaki alanlarda piknik yapıp sevdiklerinizle kaliteli vakitler geçirebilirsiniz.

 

İskender Paşa Konağı

Sur ilçesinde yer alan İskender Paşa Konağı, 1551 yılında inşa edilmiştir. L şeklinde inşa edilen ve tam 500 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdüren bu yapıt, tam 40 farklı odaya sahip. Burası, şehre gelen yerli ve yabancı turistler tarafından da büyük ilgi görüyor diyebiliriz. Şehrin tarihi dokusunu bizlere en güzel şekilde aktaran İskender Paşa Konağını ziyaret ederek burada sevdiklerinizle birlikte kahvaltı yapabilirsiniz.

 

Cemil Paşa Konağı

Şehrin en iyi sivil mimari örneklerinden biri olan Cemil Paşa Konağı, 1887 yılında inşa edilmiştir. Haremlik ve selamlık olarak ikiye ayrılan binada, büyük de bir avlunun mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Burası, kireç taşı ve kesme taş kullanılarak inşa edilmiştir ve gerçekten de göz doldurucu bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca yine bu yapıt dahilinde bir havuzlu bahçe ve ahır da yer alıyor. İçerisinde, yazlık ve kışlık olmak üzere iki çeşit oda grubu bulunuyor. Ve misafirlere ait olan özel odalarda, gerçekten de keyifli vakitler geçirebileceğinizi söyleyebiliriz. Cemil Paşa Konağı, 2014 yılı itibariyle bir Kent Müzesine çevrilmiş ve içerisinde birbirinden güzel eserler sergilenmektedir. Bu güzel konak müzesinde sergilenen eserlerin bazıları ise tekstil, çömlek, cam ve metal gibi eşyalardır. Siz de şehrin Sur ilçesinde yer alan Cemil Paşa Konağını ziyaret edebilirsiniz.

 

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi

Bu müze, 1934 yılı itibariyle halk ziyaretine açılmış ve 1986 yılında da günümüzde de kullanılan binasına taşınmıştır. Müze içerisinde Hitit, Asur, Roma, Bizans, Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerine ait birbirinden harika antik eserler sergileniyor. Müze içerisindeki bu antik eserlerin sayısı ise tam 11 bin olarak bilinmekte. Ayrıca Türk kültürü ve Diyarbakır yöresine ait bir havanın ağır bastığı Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, çoğunluk olarak İslami ağırlıktadır. Siz de Diyarbakır gezilecek yerler arasında gösterilen ve aynı zamanda şehrin en önemli yapıtlarından biri olan bu güzel müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Dengbej Evi

Ziyaretçilerine Kürt tarihini, edebiyatını, kültürünü ve müziğini tanıtan bir yer olan Dengbej Evi, 2007 yılı itibariyle halk ziyaretine açılmıştır. Burası, tam 5 bin yıllık yöre kültürüne de ışık tutuyor olmasıyla birlikte, oldukça manevi bir öneme sahip. Tam bir geleneksel Kürt evi ambiyansının yansıtıldığı Dengbej Evini sizler de kesinlikle gezip görmelisiniz diyoruz.

 

Park Orman

Bir diğer adı, daha doğrusu eski adı Ayşe Nur Parkormanı olan bu harika yer, 2007 yılında ziyaretçilerin kullanımına takdim edilmiştir. Burada, 53 farklı tür dahilinde toplam 1553 adet ağaç mevcut. Parkın içerisinde ise tam 900 metre uzunluğunda bir yürüyüş alanı, 250 metre uzunluğunda ıhlamur duvarı 160 metre uzunluğunda Dişbudak yolu, 110 metrelik Tespih yolu ve 90 metre uzunluğunda da bir Çınar Yolu olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca çocukların eğlenmesi için özel alanları olan Orman Park, buraya gelmek isteyen çocuklu aileler için de son derece uygundur. Çocuklarınız eğlenirken siz de park içerisinde yer alan spor aletleriyle oyalanabilirsiniz. Park içerisinde yer alan ve tercih edebileceğiniz diğer kısımlar ise basketbol sahası, sinema, kafeler, Cegerxwin Kültür Merkezi, kütüphane ile tenis kortudur. Eğer siz de Diyarbakır gezilecek yerler arasında sessizlik, sakinlik ve huzuru arıyorsanız Park Ormanı gezip görebilirsiniz.

 

Göletli Park

Diyarbakır gezilecek yerler arasında en çok tercih edilen seçeneklerden biri de Göletli Park’tır. Mimari açıdan oldukça ilgi çekici olan ve yılın her bir mevsiminde ziyaret edilebilir olan park, tam 55 bin metrekarelik bir büyüklüğe sahip. Yapımı 2011 yılında başlayan Göletli Parkın yaklaşık 10 dönümlük kısmı, tamamen göletten oluşuyor. Alan içerisinde, kafeler, büfe, amfi tiyatro, yürüyüş parkuru ve oturma yerleri gibi kısımlar da mevcuttur. Ayrıca burada bulunan gölet içerisinde deniz bisikleti kiralayarak tur atabilirsiniz.

 

Koşuyolu Parkı

Diyarbakır ilimizin Bağlar ilçesinde yer alan Koşuyolu Parkı, gerçekten de huzuru bulabileceğiniz ender güzellikteki yerlerden biridir. Dönemin belediye başkanı Ahmet Bilgin tarafından yaptırılmış olan bu huzur dolu park, özellikle de yerel halk tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Ayrıca tarihler 12 Eylül 2006 yılını gösterdiğinde, burada büyük bir kaza olmuş ve maalesef 67 kişi yaralanıp 10 kişi de hayatını kaybetmiştir. İşte o günden sonra, burası aynı zamanda Yaşam Hakkı Anıtı olarak da adlandırılıyor. Siz de şehrin en huzur dolu ve iç açıcı yerlerinden biri olan Koşuyolu Parkına gelerek burada ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.

 

Zülküf Dağı

Diyarbakır’ın gezilecek doğal güzellikleri arasında olan Zülküf Dağı, şehrin Ergani ilçesinde yer alıyor. Ayrıca burası, yöre halkı tarafından kutsal bir bölge olarak da anılıyor. Toplam iki farklı kısmı bulunan Zülküf Dağı’nın bir kısmı Zülküf Peygamberin makamı ve diğer kısmı ise Meryem Ana Kilisesi olarak tanımlanıyor. Halk ise sırf bu yüzden bile Zülküf Dağı’nı sıkça ziyaret edip, deyim yerindeyse burayı hiçbir zaman boş bırakmıyor. Eğer sizler de Zülküf Dağı’nı gezip görmek isterseniz, yanınıza mutlaka yiyecek ve içecek almalısınız. Çünkü dağ bölgesinde hiçbir tesis veya işletme yer almıyor. Buraya geldiğinizde ise sizleri harika bir manzara ve atmosfer bekliyor olacaktır.

 

Bırklyen Mağaraları

Diyarbakırın en çok ziyaret edilen yerlerinden bir diğeri olan Bırkleyn Mağaraları, Antik Döneme göre Dicle’nin doğduğu yer olarak tanımlanıyor. Su, yer altında kaynayarak buradan da gün yüzüne çıkıyor. O kısımlar ise çevre halkı tarafından Bırklyen veya Dicle Tüneli olarak adlandırılıyor. Ve bölgede, birbirine uzaklıkları hemen hemen eşit olan üç farklı mağara bulunmakta. Ayrıca burası, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi değerler açısından da son derece önemlidir. Siz de Diyarbakır gezilecek yerler arasında Bırklyen Mağaralarını da tercih edip tüm bu bölgeyi gezip görebilirsiniz.

 

Meryem Ana Kilisesi

Şehrin Sur ilçesinde yer alan ve 3’üncü yüzyıl eseri olarak bilinen Meryem Ana Kilisesi, oldukça etkileyici bir mimariye sahiptir diyebiliriz. Bu kilise, günümüzde ise Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi Cemaati Vakfı’na aittir. Zamanın yıpratıcı etkileri, bu kiliseyi de etkisi altına almış ve yapıt, günümüze gelene dek birçok restorasyon işlemlerine tabi tutulmuştur. Son olarak 2005 yılında tamir edilen Meryem Ana Kilisesi içerisinde geçmiş tarihe uzanan birçok eser mevcut. Siz de bu harika kiliseyi ziyaret ederek o eserleri yerinde görüp inceleyebilir ve Hristiyanlık dini hakkında önemli bilgiler edinebilirsiniz.