Anadolu Yakası Gezilecek Yerler (En İyi 23 Yer)

Herkese merhaba, bu içeriğimizde sizler için Anadolu Yakası gezilecek yerler tanıtımı yapacak ve sizlere bu konuda birbirinden farklı tavsiyelerde bulunacağız. Binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip İstanbul ilimiz, dünyanın önde gelen metropolleri arasında gösterilmekte. Var olduğu günden bu yana onlarca farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, uğrunda savaşlar verilmiş ve en sonunda ise Türk milletine nasip olmuştur.

Anadolu Yakası Gezilecek Yerler

Şehre şöyle bir baktığımızda, hemen her yerinde tarihin en derin izlerini, farklı medeniyetlere ait kalıntıları ve doğal güzellikleri görüp, tüm bunlara adeta hayran kalmaktayız. Ancak iki farklı yakası olan İstanbul şehrimizin gezilecek yerlerini tanıtırken, bu içeriğimizde sadece Anadolu yakasını ele alacağız. Karşı tarafa göre daha az nüfusa sahip ve şehir karmaşasının da biraz daha az olduğu İstanbul Anadolu Yakası, gezilip görülecek yerler bakımından ise oldukça zengindir.

İşte tarihiyle, doğal güzellikleriyle ve yapısıyla sizler için hazırlayıp sunduğumuz İstanbul Anadolu Yakası gezilecek yerler listemiz. 

İstanbul’un tamamını kapsayan gezilecek yerlere göz atmak ister misiniz? İstanbul Gezilecek Yerler listemizde sizin için en güzel 51 yerin rotasını oluşturduk.

Polonezköy Tabiat Parkı – Beykoz

Polonezköy Tabiat Parkı - Beykoz
Polonezköy Tabiat Parkı – Beykoz

İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı olan Polonezköy, gerçekten de tam bir doğa harikasıdır. İstanbul’un en güzel köyleri arasında gösterilen Polonezköy, her yıl yüzbinlerce kişi tarafından ziyaret edilmekte. Ve bu ziyaretlerin yoğunluğundan ötürü köye bir değer kazandırmak amacıyla inşa edilen Polonezköy Tabiat Parkı, toplamda 3 bin hektarlık büyükçe bir arazi üzerine kuruludur. Bölge, 1994 yılında doğa parkı unvanını almıştır. Eğer bu tabiat parkında şöyle rahat ve güzel bir yürüyüş yapmak istiyorsanız, günün en erken saatlerinde burada olmanızı tavsiye ederiz. Çünkü burası sabah erken saatlerde çok da kalabalık olmayıp, genel itibariyle kalabalık olduğu zaman dilimi ise öğle saatlerine doğru başlamaktadır. 

Mıhrabat Korusu – Beykoz

Mıhrabat Korusu - Beykoz
Mıhrabat Korusu – Beykoz

Beykoz gezilecek yerler arasında sıkça ziyaret edilen bir bölge olan Mıhrabat Korusu, 20 hektarlık bir alan üzerine kurulmuştur. Aynı zamanda park statüsüne de sahip olan bu yer, ulaşımı kolay ve manzara seyri açısından ise inanılmaz bir güzelliğe sahiptir. Bu koruda kına, nişan, düğün, konser ve toplantı gibi etkinlikler de düzenlenmekte. Yine burada bir kır lokantası de yer alıyor olmakla birlikte, burada sevdiklerinizle birlikte manzaraya karşı ve kuş cıvıltıları eşliğinde güzel bir yemek yiyebilirsiniz. 

Gözdağı Korusu – Pendik

Gözdağı Korusu - Pendik
Gözdağı Korusu – Pendik

Şimdi de İstanbul’un Pendik ilçesine doğru yola çıkıyor ve hep birlikte, Gözdağı Korusu’na gidiyoruz. Deniz seviyesinden 206 metre yükseklikte yer alan bu güzel bölge, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmekte olup, ziyaretçileri için harika bir manzara izleme olanağı sunuyor. İstanbul’un en güzel manzaralı yerleri arasında olan Gözdağı Korusu’na gelerek Marmara Denizi, Adalar ve hatta Yalova ili manzaralarını net bir şekilde seyredebilirsiniz. 

Çubuklu Korusu – Beykoz

Çubuklu Korusu - Beykoz
Çubuklu Korusu – Beykoz

Yine manzarası, havası ve doğasıyla birlikte ziyaretçilerin çok beğendiği bir yer olan Çubuklu Korusu ile tanışmanızı isteriz. Bölge, yüksek bir rakımda olduğu için deniz seviyesi mesafesinden buraya ilk gidişinizde hafif bir baş dönmesi ile karşı karşıya kalmanız muhtemeldir. Ancak bu durum kısa süreli olup, sonrasında ise buradaki o harika temiz havaya anında alışmış olacaksınız. Bölge üzerinde ise sevdiklerinizle piknik yapabilecek, fotoğraflar çekecek, yapay şelaleleri seyredecek ve güzel bir doğa yürüyüşüne çıkabileceksiniz.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi – Ataşehir

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi - Ataşehir
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi – Ataşehir

İstanbul gibi büyük bir metropolde sessizlik, sakinlik ve doğa ile iç içe olmak için gidilebilecek en iyi yerlerden biridir Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi. Gerçekten de tam bir huzur kaynağı olan bu bahçede, 18 yaşından büyük olan her bir birey için bahçıvanlık, bitkisel tasarım, bitki ressamlığı ve etnobotanik gibi ruh dinlendirici eğitimler verilmekte. Bu bölgeye, hiçbir ücret ödemeden, dilerseniz Ataşehir ve dilerseniz de Ümraniye tarafından giriş yapabilirsiniz. 

Kidzania – Üsküdar

Kidzania - Üsküdar
Kidzania – Üsküdar

Şimdi de sıra çocuklarda… İstanbul’un en iyi eğlence merkezleri arasında gösterilen ve oldukça yüksek oranda rağbet gören Kidzania, toplam 21 farklı ülke ve 27 farklı şehirde hizmet vermektedir. Çocuklara birbirinden keyifli anlar yaşamayı vaadeden ve bunu da en iyi şekilde sağlan işletme, “eğlen, öğren ve keşfet” sloganıyla birlikte faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Siz de çocuğunuzu bu tesise getirerek hem onların gönüllerince eğlenmesini sağlayabilir ve hem de kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunabilirsiniz. 

Çinili Camii – Üsküdar

Çinili Camii - Üsküdar
Çinili Camii – Üsküdar

Mahpeyker Valide Kösem Sultan tarafından inşa edilmiş ve döneminde inşa edilen diğer eserlere göre biraz daha küçük boyutta olan Çinili Camii, tarih severler tarafından sıkça ziyaret ediliyor. 1640 senesinde inşa edilmesiyle birlikte, dönemin en önemli yapıtlarından biri olmuştur. Caminin iç ve ön kısımlarını oluşturan birbirinden güzel renkteki çiniler, görüntü açısından inanılmaz bir zarafet katmış durumda. Sizler de bu tarihi camiyi ziyaret ederek hem bir tarihi mekan gezmiş olur ve hem de birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. 

Anadolu Kavağı – Beykoz

Anadolu Kavağı - Beykoz
Anadolu Kavağı – Beykoz

İstanbul Boğazımızın kuzey kısmında konumlanmış olan bir sahil mahallesi sıfatındaki Anadolu Kavağı, her yıl yüz binlerce turist ağırlıyor. Ayrıca mutlaka gezip görmek isteyeceğiniz Poyrazköy ve Yoros Kalesi de bu bölgede yer almaktadır. Balıkçılığı ile ünlü olan bu mahelleye ulaşmak için ister İETT otobüslerine binebilir ve isterseniz de Eminönü tarafından kalkan vapurları tercih edebilirsiniz. 

Yoros Kalesi – Beykoz

Yoros Kalesi - Beykoz
Yoros Kalesi – Beykoz

İstanbul’un en ünlü tarihi mekanlarından biri olan Yoros Kalesi, atmosferi ve sahip olduğu İstanbul Boğazı manzarasıyla birlikte ziyaretçilerine harika anlar yaşatıyor. Bu kale, Anadolu Yakası tarafının en büyük tepesine inşa edilmesiyle birlikte, eski zamanlarda boğazın giriş çıkışları da buradan kontrol ediliyordu. Ceneviz Kalesi olarak da bilinen ve Doğu Roma İmparatorluğu döneminden kaldığı düşünülen bu tarihi mekana gelerek kendi hazırladığınız kahvaltıyı yiyebilir, o harika boğaz manzarasını izleyebilir ve tarihte önemli bir yere sahip olan bu yapıtı yerinde inceleyebilirsiniz. 

Dragos Tepesi – Kartal

Dragos Tepesi - Kartal
Dragos Tepesi – Kartal

İstanbul’u en güzel şekilde seyredebileceğiniz bir diğer yer de Kartal ilçesinde bulunan Dragos Tepesi’dir. Özellikle de akşam saatlerine doğru geldiğinizde, Marmara Denizi eşliğinde harika bir gün batımı manzarası izlemeniz de mümkün. Burası aynı zamanda bir İBB Sosyal Tesisi olmakla birlikte, diğer kafe ve restoranlardan çok daha uygun fiyatta olan yeme içme seçeneklerini bu tesiste sipariş vermeniz mümkün. Ve Dragos Tepesi bölgesini, sabah 08:30 ile akşam 23:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Büyükada

Büyükada
Büyükada

İstanbul’un en çok ziyaret edilen bölgelerinden biri olan ve Prens Adaları arasında en büyük coğrafyaya sahip Büyükada, içerisinde gezip görebileceğiniz envai çeşit kesim bulunduruyor. Bu adaya gelmeden önce yanınızda bir Müzekart olmasını tavsiye ederiz. Bu sayede, özellikle de bölgedeki tarihi mekanlara ücretsiz bir şekilde giriş yapabilirsiniz.

Büyükada’da gezilip görülecek en önemli mekanlar arasında Rum Yetimhanesi, Hamidiye Camii, Anakule, Prenses Koyu, Meryem Ana Kilisesi, Müslüman Mezarlığı, Reşat Nuri Güntekin Evi ve Aya Yorgi Kilisesi yer alıyor. Büyükada’nın en tepe noktalarına çıktığınızda ise sizleri harika bir Marmara Denizi manzarası bekliyor olacak. Büyükada’ya nasıl gidilir diye soracak olursanız; Kadıköy, Bostancı, Eminönü, Maltepe, Kartal, Kabataş, Avcılar veya da Beşiktaş iskelelerinden hareket eden vapur seferlerine binebilirsiniz.

Büyükada Hakkında Daha Fazla Bilgi Edin: Büyükada Gezilecek Yerler (En İyi 26 Yer)

Heybeliada

Heybeliada
Heybeliada

Köklü tarihi ve inanılmaz güzellikteki yapısı ile şimdi de Prens Adaları arasında bir diğer durak noktası olan Heybeliada’yı gezip göreceğiz. Oldukça sakin ve huzur dolu bir yer olan Heybeliada’ya, yine İstanbul’un farklı limanlarından kalkan vapur seferleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Bu adaya geldiğinizde ise Heybeliada Deniz Lisesi, Aya Yorgi Uçurum Manastırı ve Bet Yaakov Sinagogu gibi tarihi yerleri yerinde görüp inceleyebilirsiniz. 

Heybeliada Hakkında Daha Fazlasını Keşfetmek İsterseniz: Heybeliada Gezilecek Yerler (En İyi 18 Yer)

Kınalıada

Kınalıada
Kınalıada

Adını, sahibi olduğu Kum taşı uçurumlarının kızılımsı renginden alan Kınalıada, Prens Adaları arasında İstanbul iline en yakın olan yerdir. Bu ada, boyut ve coğrafya bakından her ne kadar küçük de olsa, gezilip görülecek yerler bakımından ise oldukça zengindir. Adaya geldiğinizde gezip görmeniz için sizleri; Hristos Tepesi ve Manastırı, Rum Mezarlığı, Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, Sirakyan İkiz Evleri ve Rum Ortadoks – Panayia Kilisesi bekliyor olacak. Ayrıca bu adada bir de halk plajı bulunmaktadır. Yaz sezonunda sabah saat 08:00 ile gece 02:00 arasında hizmet veren ve Ayazma Plajı olarak tabir edilen bu bölgede dilediğiniz gibi yüzme keyfi yapabilirsiniz. 

Kız Kulesi – Üsküdar

Kız Kulesi - Üsküdar
Kız Kulesi – Üsküdar

İstanbul’un simgesel yapıları arasında olan Kız Kulesi, tam 2500 yıllık oldukça köklü bir tarihe sahiptir. İstanbul Anadolu Yakası gezilecek yerler arasında olan ve boğaz suları üzerine inşa edilmiş kule, Atinalı Komutan Alkibiades’in emriyle yaptırılmıştır. Elbete ki bu kule, ilk inşa edildiği dönemde şimdiki görüntüsünde değildi. Şu anki tasarımı ise M.S. 1110 yılında İmparator Manuel Comnenos tarafından yapılmıştır. Ve bu kule Osmanlı Devleti hakimiyetine geçtiğinde tepesine bir adet fener takılmış, şimdiki görüntüsüne en yakın halini almıştır.

Daha sonrasında yıllar 1995’i gösterdiğinde ise tam 5 yıllık bir restorasyon çalışması yapılmış ve 2000 yılına geldiğimizde Kız Kulesi tam da şu anki gördüğümüz halini alarak, kapılarını halk ziyaretine açmıştır. İçerisinde kafe, bar ve restoranların yer aldığı Kız Kulesi’ne giderek, boğazın tam ortasında bir şeyler yiyip içmenin keyfini yaşayabilirsiniz. 

Beylerbeyi Sarayı – Üsküdar

Beylerbeyi Sarayı - Üsküdar
Beylerbeyi Sarayı – Üsküdar

İstanbul’un tarihi bir mekanı olan Beylerbeyi Sarayı, tam beş yıllık inşaat sürecinin ardından 1865 yılında tamamlanarak Sultan Abdulaziz’in kullanıma sunulmuştur. Döneminde konukevi olarak kullanılmış ve Osmanlı Devleti’ni ziyaret eden bazı devlet büyükleri de bu sarayda ağırlanmıştır. Bilet alarak ücretli bir şekilde girebileceğiniz Beylerbeyi Sarayı’na, Müzekart sahibi olmanız durumunda ise ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Ancak saraya gerçekleştireceğiniz ziyaret saatlerinin değişiklik gösterebileceğini bilmenizi ister ve gitmeden önce bu konuda kısa bir araştırma yapmanızı öneririz.

Selimiye Kışlası – Üsküdar

Selimiye Kışlası - Üsküdar
Selimiye Kışlası – Üsküdar

Sultan III. Selim tarafından, Nizam-ı Cedid askerleri için inşa ettirmiş olan Selimiye Kışlası, dönemin dünyaca ünlü mimarı Krikor Balyan’ın tasarımıdır. Günümüzde ise bu kışlada Florence Nightingale adında bir müze kurulmuştur. Ancak bu müzeye gelmeden iki gün önce yetkililere bildiri yapmanız ve kimlik fotokopinizi de kendilerine iletmeniz gerekmektedir. Daha sonrasında ise, Selimiye Kışlası içerisinde bulunan Florence Nightingale Müzesi’ni ücretsiz bir şekilde gezip görebilirsiniz. 

İstanbul Oyuncak Müzesi – Kadıköy

İstanbul Oyuncak Müzesi - Kadıköy
İstanbul Oyuncak Müzesi – Kadıköy

İstanbul gezilecek müzeler arasında farklı bir konsepte sahip olan İstanbul Oyuncak Müzesi, Yazar Sunay Akın tarafından kurulmuştur. 2005 yılında kurulan müze, Sunay Akın’ın 20 yıllık bir süre içerisinde 40 farklı ülke gezmesi ve bu ülkelerdeki eski oyuncak modellerini açık artırmalarda satın alması sayesinde dolu olmakla birlikte, gelen ziyaretçilere de işte bu oyuncaklar sergileyip gösteriyor. Aynı zamanda Oyuncak Müzeleri Başkenti olarak da nitelendirilen bu mekanda, tam 300 yıllık geçmişe sahip oyuncakları bile görebilirsiniz. 

Sabri Ortam Vakfı Otomobil Müzesi – Üsküdar

Sabri Ortam Vakfı Otomobil Müzesi - Üsküdar
Sabri Ortam Vakfı Otomobil Müzesi – Üsküdar

Türkiye’nin en büyük otomobil müzeleri arasında gösterilen Sadri Ortam Vakfı Otomobil Müzesi, Art Collection başkanı Cengiz Artam’ın 1985 yılından itibaren biriktirmiş olduğu 130 farklı otomobil modelini, ziyaretçileri için sergiliyor. Uluslarası Tarihi Taşıtlar Federasyonu tarafından ülkemizde tanınmış ilk müze olma özelliği taşıyan bu mekan, 1998 yılı itibariyle halkın ziyaretine açılmıştır. Müzede sergilenen en eski otomobil ise Türkiye’nin ilk formula arabası olan 1909 model Hupmobile’dir. Toplamda 5 katlı olan ve Avrupa’nın en büyük ikinci otomobil müzesi olma unvanını elinde bulunduran Sadri Ortam Vakfı Otomobil Müzesi’ni, Perşembe – Pazar günleri arasında sabah saat 10:00 ile akşam 19:00 arasında ziyaret edebilirsiniz. 

Haydarpaşa Garı – Kadıköy

Haydarpaşa Garı - Kadıköy
Haydarpaşa Garı – Kadıköy

İnşasına başlandığı günden sonra sadece 2 yıl içerisinde tamamlanarak kullanıma açılan Haydarpaşa Garı, İstanbul – Bağdat demiryolunun başlangıç kısmı olması amacıyla inşa edilmiştir. 1906 yılında, Sultan II. Abdulhamit’in emriyle yapılan bu gar, Osmanlı tarihinin son dönemlerinde Hicaz Yolu olarak da kullanılmıştır. Haydarpaşa Garı’nı, mimarlığını Helmuth Cuno ve Otto Riter’in yaptığı Alman bir şirket inşa etmiştir. Ve günümüze kadar meydana gelen farklı olaylar neticesinde gar zarar görmüş, 2010 yılında çıkan yangın vesilesiyle de çatı kısmı tamamen çökmüştür.

Haydarpaşa Garı restorasyon ve çalışma işlemleri günümüzde de devam ediyor olmakla birlikte, Marmaray CR3 projesi hayata geçirildikten sonra bu gar tekrardan kullanıma açılacak. Her ne kadar gar içerisine giremeseniz de hemen yanına giderek sahip olduğu o muhteşem mimariyi yakından incelemeniz mümkündür. 

Çamlıca Tepesi – Üsküdar

Çamlıca Tepesi - Üsküdar
Çamlıca Tepesi – Üsküdar

İstanbul’un en seyri güzel yerlerinden biri olan Çamlıca Tepesi’ne çıktığınızda Marmara Denizi, Haliç ve Adalar, sanki ayağınızın hemen altındaymış gibi hissedeceksiniz. Burası aynı zamanada İstanbul’un en yüksek tepesi olarak da bilinir. Büyük Çamlıca Tepesi ve Küçük Çamlıca Tepesi olarak ikiye ayrılıyor olmasıyla birlikte, Küçük olan kısmın yüksekliği 230 metre ve Büyük olan kısmın yüksekliği ise 268 metredir. Peki bu tepelerde nereleri görüp gezebiliriz diye soracak olursanız, bu sorunuzu şu şekilde cevaplayabiliriz.

İstanbul Küçük Çamlıca Tepesi gezilip görülecek yerler arasında sırasıyla; Cihannüma, Topkapı gibi Küçük Çamlıca Köşkleri ve Küçük Çamlıca Televizyon Kulesi yer almaktadır. Büyük Çamlıca Kulesi gezilip görülecek yerlere baktığımızda da Nurbaba Tekkesi, çeşitli tesisler, restoranlar ve kafelerin bulunduğunu söyleyebiliriz. 

Göztepe 60. Yıl Parkı – Kadıköy

Göztepe 60. Yıl Parkı - Kadıköy
Göztepe 60. Yıl Parkı – Kadıköy

Her yaştan ve kesimden insanın gönül rahatlığıyla ziyaret edebileceği, çocuklu ailelerin gelerek vakit geçireceği ve betonlaşmış olan genel çevre içerisinde apaçık ve yeşil alanlara rastlayabileceğiniz bir yerdir Göztepe 60. Yıl Parkı. Park içerisinde harika tasarımlarla şekiller verilmiş bahçe bitkileri, envai çeşit güzellikteki güller ve kendisini temizleme özelliği bulunan 1200 metrekarelik bir gölet ve çok daha fazlası mevcuttur. İstanbul ücretsiz gezilecek yerler arasında da iyi bir seçenek olarak göstereceğimiz bu parkta, 80 dönümlük genel arazi içerisinde dilediğiniz gibi gezip yürüyüş yapmanız mümkün. 

Kadıköy Barlar Sokağı

Kadıköy Barlar Sokağı
Kadıköy Barlar Sokağı

Kadıköy’ün en güzel kafe ve restoranları bu sokakta yer alıyor. Aynı zamanda Kadıköy’de ne yenir sorusuna cevap bulacağınız birçok yeme içme türünün de en güzel haliyle buradaki mekanlarda yapılıyor olduğunu belirtmek isteriz. Gündüz saatlerinde, en erken saatte başlayarak İstanbul Avrupa Yakası gezilecek yerleri, vaktinizin yettiği kadar gezip gördükten sonra, akşam saatlerinde de Kadıköy Barlar Sokağı’na gelebilirsiniz. Buraya geldiğinizde ise semtin en güzel mekanlarında, tam da damak zevkinize uygun yemekler ve içecekler tadıp deneyimlemeniz mümkün. Elbette ki yemeğinizi yerken dinleyeceğiniz canlı müzik performansları da gecenize ayrı bir güzellik katacaktır.

Kadıköy’de Gezilecek Daha Fazla Yer İçin Göz Atabilirsiniz: Kadıköy Gezilecek Yerler (En İyi 24 Yer)

Kadıköy Boğa Heykeli

Kadıköy Boğa Heykeli
Kadıköy Boğa Heykeli

İstanbul Kadıköy ilçesinin simgeleşmiş eserlerinden biri olan Kadıköy Boğa Heykeli, sadece bir heykel olmaktan ziyade, maneviyatında derin anlamlar barındırmaktadır. Kadıköy’de buluşacak olan kişilerin randevu noktası olan ve her gün önünde binlerce fotoğrafın çekildiği bu heykel, dostluğun bir simgesi olarak Almanya tarafından Osmanlı Devleti’ne hediye edilmiştir. Ve bu heykel ilk olarak Yıldız Saraya götürülmüş, daha sonra oradan alınıp Hilton Otel’in bahçesine yerleştirilmiştir.

Sonra oradan da alınıp önce Gezi Parkı ve sonra ise şimdiki adıyla Lütfi Kırdar Kongre Merkezi alanlarına da yerleştirilerek, 1970’li yılların sonunda, artık Anadolu Yakası tarafına geçiş yapmıştır. Ve Boğa Heykeli, 1970’li yıllarda Kadıköy Belediyesi binasının önüne yerleştirilir. Ancak belirli bir sürenin ardından buradan da alınarak, yıllar 1990’ı gösterdiğinde şimdiki yerine, Altınyol’a getirilir ve o günden itibaren heykelin yeni ve kalıcı konumu burası olmuştur. 

Mustafa Öztürk

Merhaba, ben Mustafa. Bir çok alanda yazılı ve videolu içerik üretiyorum. SEO, Wordpress ve Pazarlama ana uzmanlık alanlarımın başında geliyor. Bu konularda ürettiğim yazılara ise ulaşmak için şahsi bloğumu ziyaret edebilirsiniz. > mustafaozturk.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu