Balat Gezilecek Yerler (En İyi 19 Yer)
Herkese merhaba, bu içeriğimizde sizler için Balat gezilecek yerler tanıtımı yapacağız. İstanbul’da gezilecek tarihi yerler arasında olan Balat, üç farklı dine mensup olan kişilerin huzur içerisinde yaşadığı bir semttir. Ve bu semt, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı olup, Haliç kıyısında yer almaktadır. Buradaki evler, İstanbul’un diğer kesimlerine göre çok daha eski, tarihi ve bir o kadar da nostaljik yapıdadır. Ancak her şeyiyle birlikte, Balat semtinin gerçekten de rengarenk ve insanın içini açan bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Semtin içerisindeki en görülmeye değer yerler ise Kiliseler, Camiler ve Sinagoglardır.
Balat Gezilecek Yerler
Bu ibadethaneler, farklı dinlere mensup olan semt vatandaşlarının sıklıkla kullandığı ve aynı zamdan da büyük ölçüde önem gösterdikleri yerlerdir. Yani buradaki ibadethaneler, tarihi ve mimari açıdan gerçekten de görülmeye değer olduğu için biz de Balat gezilecek yerler arasına, buraları da eklemenizi tavsiye ediyoruz. Zaten Balat öyle bir semttir ki sadece sokaklarında yürüyor olsanız bile başlı başına muhteşem yerler geziyor olacak, o sokakların yokuşlarında yorulmanın ve ardından da kafe ve restoranlarında bir şeyler yiyip içerek rahatlamanın tadını çıkaracaksınız. İçeriğimizin henüz giriş kısmında her şeyi bir anda anlatmayalım, sizler de uygun görürseniz alt başlıklar halinde, daha detaylı bir tanıtım yapalım. O halde buyurun, Balat gezilecek yerler içeriğimizin detay kısmına…
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi
Balat’a gelenlerin mutlaka gezip görmek istediği Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, dünyadaki Ortodokslar için gerçekten de çok önemli bir ibadethanedir. Bir diğer adıyla Ekümenik Patrikhanesi olan bu ibadethane, ayrıca Doğu Ortodoks Kilisesi’ni oluşturan 14 otosefal kiliseden biridir. Kilise, İsa’nın on iki havarisinden biri olan Andreas tarafından 1460 yılında kurulmuştur.
İstanbul’da gezilecek kiliseler listesi yaptığınızda da ilk sıralara eklemenizi önerdiğimiz bu kilise, tam 250 milyon Ortodoks Hristiyan için ruhani önderlik konumundadır. 1941 yılına gelindiğinde ise burada büyük bir yangın çıkmış, kilise zarar görmüş ve bu yangının izleri ancak 1989 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile giderilerek tekrardan ibadete açılmıştır. Sizler de böylesine güzel bir mimariye ve öneme sahip olan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ni ziyaret edip burada birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Fener Rum Erkek Lisesi
Balat gezilecek yerler listemizde sırada, Fener Rum Erkek Lisesi yer alıyor. Aynı zamanda Kırmızı Mektep olarak da bilinen bu yer, Bizans döneminde İstanbul şehrine açılmış olan en eski eğitim kurumlar arasındadır. Bu lisenin kurulması için Patrik Gennadios ile Fatih Sultan Mehmet arasında bir anlaşma yapıldı ve bu anlaşma, Fener sınırları içerisinde bir okul kurulacağı yönündeydi.
Osmanlı Devleti’nin ciddi anlamda hoşgörü ve yardım sağlamış olduğu bu eğitim kurumunun yıllar içindeki adı Patrikhane Akademisi ve Rum Mekteb-i Kebiri olarak değiştirilmiştir. Şu anda da eğitime açık olan Fener Rum Erkek Lisesi, sadece Rum kökenli öğrencilerin eğitim görmesini sağlıyor. Burayı her ne kadar bir müze olarak ziyaret edemeseniz de giriş kısmındaki görevlilerden liseyi gezip görmek istediğinizi belirterek, en fazla bir iki kişi şeklinde içeriye girebilirsiniz.
Ferruh Kethüda Camii
Mimar Sinan tarafından 1563 yılında tarihi Balat semtine inşa edilmiş olan Ferruh Kethüda Camii, bu semtte kesinlikle gezip görmeniz gereken bir diğer yerdir. Eski dönemlerde hem ibadethane olarak kullanılan ve hem de avlusunda mahkemelerin görüldüğü bu caminin bahçe kısmında ise bir güneş saati yer almaktadır. Siz de bu güzel camiye gelerek dilerseniz burada ibadetinizi yapabilir, aynı zamanda da Mimar Sinan gibi çok önemli bir kişinin eserini yerinde incelemiş olursunuz.
Sveti Stefan Bulgar Kilisesi
Tarihi Balat’ın en önemli yerleri arasında gösterilen Sveti Stefan Bulgar Kilisesi adındaki Demir Kilise, 25 Ekim 1859 yılında İstefanaki Bey tarafından inşa edilmiştir. Haliç’in hemen kıyısında yer alan ve Bulgar Eksarhhanesi’ne bağlı olan bu kilise, 2018 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışması ile yeniden düzenlenmiş ve daha geniş konseptli bir şekilde tekrardan ibadete açılmıştır.
Dönemin Bulgar halkı, ibadet etmek için Osmanlı Devleti’nden bir kilise yaptırılmasını istemiş ve o istek üzerine de burası inşa edilmiştir. Kilisenin inşasında tam 500 ton demir kullanılması vesilesiyle de bu kilisenin bir diğer adı Demir Kilise olarak anılıyor. Kilise mimarisinin gerçekten de muazzam olduğunu belirtir ve buraya geldiğinizde, bolca fotoğraf çekmenizi öneririz.
Ahrida Sinagogu
İstanbul’un en eski ibadet yerleri arasında olan Ahrida Sinagogu, tam 500 kişinin aynı anda ibadet yapabileceği bir kapasiteye sahiptir. Aynı zamanda şehrin en büyük ibadethanelerinden biri olan bu yapıt, 15’inci yüzyılda Romanyotlar tarafından kurulmuştur. 93 Harbi olduğu esnada burada Türkler için dualar edilmiş olması, bu Sinagog’u bizler için daha değerli kılan bir diğer detaydır. Ülkemizdeki 38 Sinagog’tan biri olan ve Yahudi vatandaşlarının ibadet yeri olarak kullandıkları tarihi Ahrida Sinagogu’nu sizler de ziyaret edip görebilirsiniz.
Antikacılar ve Çıfıt Çarşısı
Eğer Balat gezilecek yerler listenizdeki kısımlara uğramaya başladıysanız, Antikacılar ve Çıfıt Çarşısı’na gitmenizi de tavsiye ediyoruz. Burada bulunan antikacı dükkanlarında sizleri geçmişin anlam yüklü yıllarına götürecek birçok farklı ürünü bulabilirsiniz. Bu yere özellikle de Balat gezinizin sonlarına doğru uğrarsanız, buradan hem kendiniz ve hem de sevdikleriniz için birbirinden güzel hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
Merdivenli Yokuş
Balat’ın her sokağının ayrı bir güzellikte olduğunu belirtmiştik. İşte tam da o sokaklardan birinde, Merdivenli Yokuş adlı bir kısım vardır ki; buranın çıkışı ve inişi her ne kadar zor olsa bile güzelliği ve hoş mimarisi ile sizleri ziyadesiyle etkileyecektir. UNESCO’nun da fark ederek koruma altına almış olduğu bu sokağın merdivenlerinde yürürken, aynı zamanda etrafınızdaki rengarenk evleri izlemenin keyfini de yaşayacaksınız. Eğer Balat’a geldiyseniz veya da gelecekseniz, semtin simgeleşmiş kısımlarından biri olan Merdivenli Yokuş’ta yürümenizi tavsiye ediyoruz.
Otantik Balat Sokakları
Balat’ın rengarenk evlerini, semtin hemen her yerinde rahatlıkla görebilirsiniz. Bu evleri en güzel şekilde göreceğiniz kısımlar ise elbette ki Otantik Balat Sokakları olacaktır. Bu sokaklarda yürürken kendinizi sanki 80’li yıllarda gibi hissedecek ve bir an için geçmişin anlam dolu yıllarına doğru bir yolculuk yapacaksınız. Buralarda renkli ve nostaljik evlerin yanı sıra bu evlerin balkonlarına asılmış çamaşırlar, kapı önlerinde oturup sohbet eden insanlar, dışarılarda oyunlar oynayan çoklar ve aslında bir metropol yaşamından tamamen izole olmuş bir hayat göreceksiniz. Elinize kameranızı da aldıysanız, Otantik Balat Sokakları sizler için birbirinden muhteşem kareler sunacaktır.
Moğolların Meryemi Kilisesi
Söylentilere göre Bizans İmparatoru, Moğollar ile olan ilişkilerini düzene sokmak için 13’üncü yüzyılda kendi kızı olan Prenses Maria’yı Moğollar’a gelin olarak göndermek istemiş. Ancak prenses ülkeye gelene kadar Moğol İmparatoru Hülagu Han öldürülmüş ve prenses, Abhaka Kağan ile evlendirilmiştir. Daha sonrasında ise Abhaka Kağan’ın da öldürülmesiyle birlikte prens tekrardan İstanbul’a döner ve bu defa tamamen farklı bir hayata başlayarak kendisini dine adar.
Dönemin Bizans halkı ise prensesi zamanla Moğolların Meryemi olarak adlandırmıştır. O dönemki adı Panayia Muhliotissa Kilisesi olan bu ibadethanede misyonerliğine devam eden Prenses Maria’nın ölümünün ardından kilisenin adı değiştirilmiş ve Moğolların Meryemi Kilisesi olarak anılmaya başlanmıştır. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet Han’ın fermanı ile hiçbir şekilde dokunulmayıp aynı şekilde ibadete açık bırakılan bu mekan, aynı zamanda Kanlı Kilise olarak da biliniyor. Ve siz değerli okurlarımız da hem tarihi ve hem de ibadet açısından çok önemli bir yer olan Moğolların Meryemi Kilisesi’ni ziyaret ederek kültürel seviyenize önemli bir katkı sağlamış olursunuz.
Küçük Mustafa Paşa Hamamı
İstanbul’un en eski hamamları arasında olan Küçük Mustafa Paşa Hamamı, Fatih Sultan Mehmet döneminde, 15’inci yüzyılda inşa edilmiştir. Ve burası, inşa edilmiş olduğu günden itibaren 1995 yılına kadar hamam olarak kullanılmıştır. Daha sonraki yıllarda ise hamamdan ziyade, daha çok çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Siz de Balat’ta yer alıyor olan ve tarihimiz açısından büyük öneme sahip bu hamamı ziyaret ederek mimarisini inceleyebilir, aynı zamanda burada gerçekleştirilen etkinlikleri takip ederek onlara da katılım sağlayabilirsiniz.
Cibali
Daha çok gayrimüslim insanların yaşadığı bir semt olan Balat, elbette ki müslümanların çoğunlukta olduğu mahallelere de ev sahipliği yapıyor. Bu mahallelerden biri olan Cibali, Osmanlı Dönemi’nden kalma cami ve hamamları ile bilinmektedir. Siz de Balat’ın en meşhur mahalleleri arasında olan Cibali’yi gezip görerek, Osmanlı Tarihi’nin geçmiş yıllarına doğru yolculuğa çıkabilirsiniz.
Gül Camii
İkona Kırıcılık Dönemi’nde (726 – 842) Teodosia ismindeki bir kadın, ikonların kırılmasına tepki göstermesi vesilesiyle çeşitli işkencelere maruz bırakılarak en sonunda da idam edilmiştir. Bizans İmparatoru 3. Leon ise din uğruna öldürülen Teodosia’yı azize ilan ederek, 9’uncu yüzyılda onun adına bir kilise yaptırmıştır. Azize Teodosia Kilisesi olarak adlandırılan bu ibadethane, daha sonrasında ise yine uzun yıllar boyunca ibadethane olarak kullanılmaya devam etmiştir.
1453 yılı itibariyle İstanbul şehrini fetheden Osmanlı, baştan sona güllerle donatılarak içerisinde de insanların ibadet yapmakta olduğu bu kiliseyi gerçekten de çok beğenir, oradaki hiçbir vatandaşa müdahale etmeden bölgeden ayrılırlar. Daha sonrasında ise bu kilise bir camiye çevrilip, caminin ismi de orada bulunan birbirinden güzel güller vesilesiyle Gül Camii olarak belirlenmiştir. Burayı ziyaret ederek iki farklı büyük din ve inanış için gerçekten de önemli bir merkez olan Azize Teodosia Kilisesi / Gül Camii’yi tam anlamıyla gezip görebilirsiniz.
Ayakapı Hamamı
Şimdi de Balat gezilecek yerler arasında olan ve 1582 yılında 3. Murat’ın annesi Nurbanu Sultan’ın isteği üzerine inşa ettirmiş olan Ayakapı Hamamı’nı gezip görelim. Günümüzde depo olarak kullanılan ve ne yazık ki yıkılma tehlikesi ile karşıya karşıya kalmış bu hamamın yapımını ise Mimar Sinan üstlenmiştir. Hamamın en işlek olduğu dönemlerde, bulunduğu yerin farklı inanışlara ev sahipliği yapıyor olmasından ötürü yine farklı dinden insanlar buraya geliyordu. Ve herkes, farklı renk peştemallar giyerek Ayakapı Hamamı’nda dilediği gibi yıkanıp temizlenme özgürlüğüne sahipti. Mimar Sinan ise insanların hem temizlenip hem de kendi dini kurallarına göre abdest aldıkları bu hamama bir de Yahudi vatandaşların abdest alabilmesi için bir tür havuz görünümdeki çıfıt batağı inşa etmiştir. Bu sebepten ötürü, hamamın adı aynı zamanda Havuzlu Hamam olarak da anılmaktadır.
Perispri Cafe
Balat’ta cafe ve restoran birleşimi olarak değerlendirilebilecek bu mekan, Balat gezisi yapıyor olduğunuz esnada sizler için iyi bir durak noktası olacaktır. Ve kafe sahibi tarihi ürünlere gerçekten de merak duyuyor olmalıdır ki; bu kafede bir şeyler yiyip içtiğiniz esnada kullanmış olduğunuz tabak, çatal, kaşık, bıçak ve bardaklar, tamamiyle antika sayılabilecek nostaljik ürünlerdir. Ancak bu araç gereçlerle bir şeyler yiyip içiyor olmanın tadı gerçekten de bir başka. Yani kısacası, Balat’ın o muhteşem yerlerini gezip gördüğümüz esnada Perispri Cafe’ye uğramayı ve bir şeyler yiyip içmeyi de ihmal etmiyoruz.
Özel Maraşlı Rum İlköğretim Okulu
Geçtiğimiz yüzyılda inşası tamamlanarak 1901 yılı itibariyle eğitime başlamış olan Özel Maraşlı Rum İlköğretim Okulu, Neo-Klasik üslupta, Korint sütunlu, üçgen alınlıklı ve eski Yunan tapınaklarının kapısını andıran bir giriş kısmı mimarisiyle tasarlanmıştır. İstanbul’a böyle bir okulun inşa ettirilmesindeki en büyük sebep ise Odesa Şehri Belediye Başkanı Grigoris Maraslis’in Fener’e kendi adında bir eğitim kurumu inşa ettirmek istemesiydi. Ve bu okul, her ne kadar sayıları az da ilkokul seviyesindeki öğrencilere eğitim vermeye devam ediyor. Siz de hem önemli bir eğitim binası ve hem de tarihi anlamda önemli bir yeri gezip görmek istiyorsanız, Özel Maraşlı Rum İlköğretim Okulu’na gelebilirsiniz.
Yıldırım Caddesi Cafeler Bölgesi ve Renkli Kapılar
İstanbul’da kahvaltı yapılacak yerler arasında kendinize uygun bir alternatif arıyorsanız, Yıldırım Caddesi Cafeler Bölgesi ve Renkli Kapılar bölgesine giderek buradaki kafe ile restoranlardan birini tercih etmenizi tavsiye ederiz. Oldukça renkli ve bir o kadar da seyre değer bir yer olan, aynı zamanda Balat’ın en çok ziyaretçi ağırladığı kesimlerinden biri konumundaki bu bölgeyi eminiz ki sizler de çok seveceksiniz. Hatta Balat gezilecek yerler için yola koyulmadan önce ilk olarak buraya gelip, kafelerinden birinde güzelce kahvaltı yaptıktan sonra güne başlayabilirsiniz.
Renkli Merdivenler
Size şöyle bir tarifte bulunalım ve sizlerden de bu tarifi zihninizde canlandırmanızı isteyelim. Herhangi bir arkadaşınızın veya Instagram keşfet kısmındaki herhangi bir kişinin, renkli merdivenler üzerine oturarak fotoğraf çekinmiş olduğunu görmüş müydünüz? Bu merdivenler, tıpkı bir gök kuşağı gibi rengarenk ve gerçekten de çok güzeldir. İşte o merdivenler, tarihi Balat semtinde yer alıyor. Renkli Merdivenler olarak bilinen bu kısımlar, yukarısına kadar yürüdüğünüz taktirde sizleri Kırmızı Mektebe götürecektir. Aynı zamanda merdivenlerin orta kısımlarında meşhur İncir Ağacı Kafesi yer alıyor. Buraya uğrayarak bir kahve molası da verebilirsiniz.
Dimitri Kantemir Evi ve Parkı
Henüz 15 yaşındayken esir alınarak İstanbul’a getirilen Romen Prensi Dimitri Kantemir (Kantemiroğlu), buradaki Fener Rum Erkek Lisesi’nde eğitim görmüştür. Prens, eğitim sürecinde tam 11 dil öğrenmiş, saray musikisine merak salmış ve batı tarzı nota stilini bilmediği için de kendisine has bir nota stili geliştirmiştir. Ve Dimitri Kantemir, ileriki yıllarda Osmanlı için önemli bir tarihçi, müzisyen, sanatçı ve tarih adamı olmuştur. Takvimler 1714 yılını gösterdiğinde Dimitri Kantemir, kendisi için bir saray yaptırır fakat Boğdan Beyliği’ne atandığı için bu sarayda hiçbir zaman oturamamıştır. Dimitri Kantemir’in günümüzde bir Romanya kahramanı olarak anılması vesilesiyle kendisi için yaptırmış olduğu bu ev, 2007 yılında dönemin Romanya Cumhurbaşkanı’nın da katılımıyla müze olarak açılmıştır. Fakat 2017 yılı itibariyle kapatılan Dimitri Kantemir Evi ve Parkı’nı sadece bahçesinden görüntüleyebilirsiniz.
Molla Aşkı Manzara Tepesi
İstanbul’da manzara seyredilecek yerler arasında olan Molla Aşkı Manzara Tepesi, Balat semtini ziyaret eden birçok kişinin uğradığı ve Haliç’in diğer yakasını seyrettiği bir mekandır. Balat’ın en yüksek konumlarında yer alan bu bölgeye gelmeden önce, yolunuz üzerinde bulunan ve içeriğimizin de önceki başlıklarında bahsettiğimiz birçok farklı tarihi mekanı göreceksiniz. Buranın yolu her ne kadar yokuş ve yorucu da olsa, o yerleri gezerek geleceğiniz için bu yokuşun yoruculuğunu çok da hissetmeyeceğinize eminiz. Molla Aşkı Manzara Tepesi’ne geldiğinizde ise o harika manzaranızın yanında bir de kahve söyleyerek anınızı tatlandırabilirsiniz.